ads

17 Mart 2011 Perşembe

Türkiye Ve Dünya Nüfusunun artış nedenleri nelerdir?

İç göçler 1950 ‘den sonra Ulaşımın gelişmesi ve sanayileşme ile artış göstermiştir.


İç Göçün (Köyden Kente) Sebepleri:
1. Hızlı nüfus artışı,
2. Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması,
3. Tarımda makinalaşma ile işsizliğin oluşması (bu genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir.).
4. Eğitim hizmetleri, alt yapı hizmetlerinin yetersizliği,
5. Kan davaları ve terör.
6. İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri.
7. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği (en az etkili).
8. İş imkanlarının sınırlı olması.
9. Kentlerde sanayinin gelişmiş olması.

Köyden Kente Göçün Sonuçları:
1. Nüfusun dağılışında dengesizlik olur.
2. Yatırımların dağılışında dengesizlik olur.
3. İşsizlik ortaya çıkar.
4. Konut sıkıntısı olur. Sonuçta gecekondulaşma olur.
5. Sanayi tesisleri (fabrikalar) kent içinde kalır.
6. Çevre sorunları artar.
7. Trafik, eğitim-sağlık problemleri olur.
8. Alt yapı hizmetlerinin götürülmesi zorlaşır.
9. Kültür çatışması olur.
10. Kırsal kesimdeki yatırımlarda verimsizlik olur.

Köyden Kente Göçü Önlemek İçin;
1. Sulamalı tarım yaygınlaştırılmalı,
2. Modern tarım yöntemleri yaygınlaştırılmalı.
3. Besi ve ahır hayvancılığı geliştirilmeli.
4. Eğitim –sağlık hizmetleri geliştirilmeli.
5. Tarıma dayalı sanayi kolları kırsal kesime kaydırılmalı
6. Alt yapı hizmetleri geliştirilmeli (yol ,su, elektrik, haberleşme).

DIŞ GÖÇLER

Dış Göçlerin Sonuçları
1.Ülkeler arası yapılan göçlerdir.
2.Dış Göçlerin Nedenleri
3.Savaşlar, baskı, zulüm, tehdit.
4.Tabii afetler (Depremler, salgın hastalıklar, kıtlık gibi)
5.Geçim sıkıntısı
6.Sınırların değişmesi
7.Uluslar arası antlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi.

Dış Göçlerin Sonuçları
1.Ülkeler arası ekonomik ilişkiler gelişir.
2.Kültür alışverişi olur.
3.Turizmin gelişmesine katkı sağlar.
4.Döviz girdisi artar.
5.İşsizlik kısmen azalır.
6.Aileler bölünür.
7.Göç alan ülkede nüfus artar.

Ayrıca aile planlaması yapmayan ülkeler nüfüs artışının daha fazla görüldüğü ülkelerdir.Aile planlaması eğitismzilikle paralel olduğuna göre eğitim seviyesi nisbeten daha yüksek olan ülkelerde nüfüs artışı daha az olacaktır .

Günümüzde dünya nüfusunun %75’i gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde, %25’i de gelişmiş ülkelerde yaşamaktadır. Dünyadaki doğumların %85’i ve anne ölümlerinin %99’u ile bebek ve çocuk ölümlerinin %95’i az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmektedir. Az gelişmiş ülkelerdeki ölüm oranlarının bu kadar yüksek olmasının nedeni bu ülkelerde tıbbi yardımın yetersiz olması ve yoksulluktur. Diğer taraftan halen günümüzde üreme çağındaki kadınların sadece %45’i korunma yöntemi uygulamakta, bu oran Ortadoğu ve Asya ülkelerinde %69, Afrika’da ise sadece %9.11 düzeyindedir. Korunma yöntemi uygulayan kadınların %15’i doğum kontrol hapı kullanmaktadır. Bunların yarısından fazlası da sadece ABD, Brezilya, Fransa ve Almanya’da bulunmaktadır. Aile planlaması yöntemi kullanıp kullanmamanın birinci nedeni; imkansızlıklar veya yöntemler konusunda bilgi sahibi olunmaması, ikinci nedeni ise ihmaldir. 2005 yılında her gün doğan 365 bin bebeğin %57’si Asya’da, yüzde %26’sı Afrika’da, %9’u Güney Amerika’da, %5’i Avrupa’da ve %3’ü Kuzey Amerika’da doğmuştur. Bu arada AB nüfusunun 2004 yılında binde 5 oranında arttığı, doğan çocukların üçte birinin de evlilik dışı ilişkilerden dünyaya geldiği belirtilmektedir. Az gelişmiş ülkelerde doğurganlığın hızla düşmesi sayesinde dünya nüfusu artık korkulduğu kadar artmamaktadır. Bununla birlikte göç, ölüm ve doğumlardaki küçük değişikliklerin kontrol altına alınamaması halinde dünya nüfus artışı yeniden hızlanma tehlikesi taşımaktadır. Dünya nüfusunun tahmin çalışmalarında 3 senaryo üzerinde durulmaktadır. Bunlar yüksek nüfus artışı, ortalama nüfus artışı ve en düşük nüfus artışı modellerine dayanmaktadır.
ine dünya nüfusu 1950’ler de 2.5 milyardan başlayıp, 1960’lara doğru 3 milyar, 1976’da 4 milyara, 1991’de 5 milyara ve 1995’de de 5.7 milyara çıkmış, 1980-1990 arasındaki yıllık artışın 75 milyon kişiden 93 milyon kişiye yükselmesi sonucu dünya nüfusu 2000 yılında da 6 milyarı geçmiştir. Bu nüfus artışının yüzde 85’ini üçüncü dünya insanları oluşturmuş, dünyadaki nüfus artışının yüzde 40’ı sadece Çin ve Hindistan’da gerçekleşmiştir.

"Dünyanın Nüfus Yapısındaki Gelişmeler Ve Ülkemizin Durumu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Kudret Ulusoy'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Daha fazla bilgi i için
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_129.htm
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_461.htm


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ads2